HIRSIZLIK SUÇU VE CEZALARI

Hırsızlık, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) malvarlığına karşı işlenen suçlar arasında yer alır ve suçun toplumsal düzeni doğrudan etkilemesi nedeniyle kanun koyucu tarafından ciddi yaptırımlarla düzenlenmiştir. Hırsızlık suçunda korunan hukuki değer, kişilerin malvarlığı üzerindeki zilyetlik hakkıdır. Bu makalede, TCK’da hırsızlık suçuna ilişkin düzenlemeler detaylı biçimde ele alınacak; basit hırsızlık, nitelikli hırsızlık, gece vakti işlenmesi, TCK 144’teki daha az cezayı gerektiren hal, değer azlığı ve kullanma hırsızlığı gibi kavramlar incelenecektir. Ayrıca, etkin pişmanlık hükümleri ve uygulanabilecek indirim oranları hakkında özel bir bölüm açılarak detaylı bilgi verilecek, en sonunda da kapsamlı bir sonuç başlığıyla konu özetlenecektir.
1. Hırsızlık Suçunun Tanımı ve Kapsamı
Hırsızlık, TCK’nın 141. maddesinde “Zilyedinin rızası olmaksızın başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak” şeklinde tanımlanır. Bu tanımda dikkat edilmesi gereken temel unsur, malın taşınır nitelikte olması ve zilyetinin (malik veya mal üzerinde tasarruf yetkisini haiz kişinin) rızası dışında alınmasıdır.
Zilyetlik: Bir mal üzerinde fiili hâkimiyet kurma durumunu ifade eder.
Taşınır mal: Hırsızlık suçuna konu olan malın taşınabilir ve başkasına ait olması esastır. Örneğin, cep telefonu, çanta, motosiklet gibi eşyalar taşınır mala örnek olarak gösterilebilir.
2. TCK 141: Basit Hırsızlık
TCK m.141/1’e göre, “Zilyedinin rızası olmaksızın başkasına ait taşınır bir malı kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kişi…” basit hırsızlık suçunu işlemiş olur. Kanun bu fiil için:
1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörmektedir.
Basit hırsızlık suçunun oluşabilmesi için:
Failin kasten hareket etmesi gerekir (suç taksirle işlenemez).
Malın taşınır nitelikte olması gerekir.
Malın zilyetinin rızası dışında alınması esastır.
Öte yandan, bu suçta malın değerinin büyüklüğü, failin eylemi gerçekleştirme biçimi gibi hususlar göz önünde bulundurularak ayrıca nitelikli haller değerlendirilebilir.
3. TCK 142: Nitelikli Hırsızlık
Hırsızlık suçunun belirli vasıflarla (yöntem, mağdurun durumu veya suçun işlendiği mekân gibi) daha ağır veya farklı şekillerde işlenmesi halinde, kanun bu duruma “nitelikli hırsızlık” adını verir. TCK m.142’de sayılan örnek nitelikli hâllerden bazıları şunlardır:
Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak hırsızlık yapmak
Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak veya özel beceriyle çalmak (kapkaç vb.)
Doğal afet, sosyal olaylar veya olağanüstü hâllerden yararlanmak
Bina veya eklentilerine izinsiz şekilde girmek ya da kilit kırma, gizlice girme, hile veya başka bir araç kullanma
Kamu kurum ve kuruluşlarında muhafaza altına alınmış eşyalar(ör. adliyede delil dolabından çalmak)
Elektrik enerjisi veya diğer enerjiler hakkında hırsızlık (kaçak elektrik kullanma vb.)
Nitelikli hırsızlık hâllerinde öngörülen cezalar, TCK m.142’deki fıkralar çerçevesinde belirlenir. Örneğin:
Bazı nitelikli hâller için: 2 yıldan 5 yıla kadar hapis
Daha ağır bazı nitelikli hâller için: 3 yıldan 7 yıla kadar hapis
Hakim, fiilin işleniş biçimi, suçun niteliği, suçun konusunun değerine ve mağdurun durumuna göre kanundaki alt ve üst sınırlar arasında ceza tayin eder.
4. TCK 143: Gece Vakti Hırsızlık
Kanun koyucu, suçun gece vakti işlenmesini, hırsızlık açısından ayrıca ağırlaştırıcı bir sebep olarak düzenlemiştir. TCK m.143’e göre, hırsızlık suçunun “gece vakti” işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte birine (1/3) kadar artırılır.
Gece vakti: TCK’ya göre akşam güneşin batmasından bir saat sonra başlayıp, güneşin doğmasından bir saat öncesine kadarki süreyi ifade eder. Bu süre içerisinde suçun işlenmesi, faile daha fazla ceza verilmesini gerektirir. Gerekçe olarak, gece vaktinin mağdur açısından daha fazla korunmasızlık yaratması ve kamu düzeninin gece vakti sağlanmasındaki zorluk gösterilir.
5. TCK 144: Daha Az Cezayı Gerektiren Hal
Hırsızlık suçunun “daha az cezayı gerektiren hâl”i TCK m.144’te düzenlenmiştir. Bu madde, failin hırsızlık eylemini gerçekleştirme biçimi veya özel koşullar sebebiyle, suçun niteliği açısından cezayı hafifletecek durumları kapsar. Örneğin suçun paylaşma veya başkasına yarar sağlama amacından ziyade, belirli bir zorunluluk veya öngörülmeyen bir sebeple işlenmesi gibi durumlar söz konusu olabilir.
Bu hâllerde, hâkim failin kastını, mağdurun uğradığı zararın boyutunu ve suçun işleniş koşullarını dikkate alarak, TCK’da öngörülen alt sınırdan daha düşük bir ceza tayin edebilir ya da genel hükümlere göre indirim uygulayabilir. Böylece, hırsızlık fiili işlenmekle birlikte, suçu ağırlaştıran unsurların olmadığı ancak failin durumu itibarıyla daha hafif bir yaptırımın yeterli görüldüğü sonuçlara ulaşılabilir.
6. TCK 145: Değer Azlığı
Değer azlığı, çalınan malın değeri çok düşükse mağdurun ciddi bir zarara uğramaması sebebiyle cezada belli bir oranda indirime gidilmesini veya cezanın verilmemesini konu alan düzenlemedir. TCK m.145, “Hırsızlık suçunun konusunun pek az olması hâlinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir” hükmüne yer verir.
Bu maddenin uygulanabilmesi için çalınan malın değeri gerçekten “pek az” olmalı ve mağdurun uğradığı zarar da önemsiz düzeyde kalmalıdır.
Hakim, somut olayın şartlarını ve mağdurun maruz kaldığı zararın boyutunu göz önünde bulundurarak cezada indirime gidebilir veya ceza vermeyebilir.
Burada hakimin takdir yetkisi önemli olup, malın değerinin “az” ya da “pek az” kabul edilebilmesi, ekonomik ve sosyal şartlarla birlikte değerlendirilir.
7. TCK 147: Kullanma Hırsızlığı (Geçici Kullanım Amacıyla Almak)
Kullanma hırsızlığı, kanunda “geçici bir süre kullanmak ve iade etmek maksadıyla başkasına ait taşıtı veya herhangi bir motorlu aracı almak” şeklinde tanımlanan bir suç tipidir. TCK m.147, klasik hırsızlık fiilinden farklı olarak, failin çaldığı malı sahiplenme maksadı olmadan, kısa süreli kullanım ve sonrasında iade etme niyetiyle hareket ettiği durumları kapsamına alır.
Bu suçun cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir.
Mal, “kısa bir süre” sonra iade edilse bile, rızaya aykırı olarak alınması nedeniyle suç oluşmaktadır.
Ancak burada failin kastı, malı temelli olarak edinmek değil, sadece belirli bir süre kullanmaktır.
Hakim, hırsızlık suçuna oranla nispeten daha hafif bir yaptırım öngörerek, failin mülkiyeti devralma iradesinin olmamasını hafifletici bir unsur olarak kabul etmiştir.
8. TCK 167 ve Diğer Özel Hükümler
TCK m.167’de, “yakın akrabalar” arasındaki hırsızlık hâllerine ilişkin özel düzenlemeler bulunmaktadır. Eşler, üstsoy, altsoy veya kardeşler arasındaki hırsızlık, genellikle cezasızlık veya şikâyete tabi olma gibi özel hükümlere tabi tutulabilir. Ancak bu düzenleme, kanunda belirtilen sınırlar çerçevesinde ve belirli koşullarla uygulanır. Suçun niteliğine, taraflar arasındaki aile ilişkilerine ve şikâyetin mevcudiyetine göre değişen hükümler söz konusu olabilir.
9. Etkin Pişmanlık ve İndirim Oranları (TCK 168)
Etkin pişmanlık, failin işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı ortaya koyarak, mağdurun zararını gidermesi veya suçun sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelik çaba sarf etmesi hâlinde uygulanabilecek bir ceza indirim müessesesidir. Hırsızlık suçunda da TCK m.168’e göre etkin pişmanlık hükümleri devreye girebilir:
Hırsızlık suçunu işleyen fail, soruşturma başlamadan önce çalınan malı iade eder veya zararı tamamen tazmin ederse, verilecek ceza üçte ikisine (2/3) kadar indirilebilir.
Hırsızlık suçunu işleyen fail, kovuşturma başladıktan fakat hüküm verilmeden önce malı iade eder veya zararı tazmin ederse, verilecek ceza yarısına (1/2) kadar indirilebilir.
Hüküm kesinleştikten sonra etkin pişmanlık söz konusu olursa, TCK m.168’in 5. fıkrasında belirtildiği üzere, indirim oranı daha sınırlı olabilir ya da hiç uygulanmayabilir (somut olaya ve hâkimin takdirine bağlıdır).
Etkin pişmanlık düzenlemesinin amacı, suçun failini, mağdurun zararını en kısa sürede karşılamaya teşvik etmektir. Bu sayede mağdurun mağduriyeti kısmen veya tamamen giderilirken, fail de daha az ceza alarak sonuçlarını hafifletebilir.
9.1. İndirim Uygulamasında Önemli Hususlar
Zararın Giderilme Şekli: Çalınan malın aynen iadesi veya bu mümkün değilse maddi karşılığının ödenmesi.
Zamanlama: Soruşturma veya kovuşturma aşamasında iadenin yapılması ya da zararın karşılanması, indirim oranının belirlenmesinde kritik rol oynar.
Gönüllülük Unsuru: Failin, pişmanlık duyduğunu ve suçun etkilerini gidermek istediğini açıkça göstermesi gerekir.
Malın Durumu: Malın kullanılmamış veya zarar görmemiş biçimde iade edilmesi, mağdurun zararını tamamen giderir.
10. SONUÇ
TCK’da hırsızlık suçu, toplumun malvarlığı değerlerini koruma altına alan en önemli hükümlerden biridir. Basit hırsızlık (TCK 141) suçundan başlayarak nitelikli hırsızlık (TCK 142) ve gece vakti işlenmesi (TCK 143) gibi ağırlaştırıcı hâller, kanunda ayrı maddeler ve fıkralar çerçevesinde düzenlenmiştir. Ayrıca daha az cezayı gerektiren hal (TCK 144), değer azlığı (TCK 145) ve kullanma hırsızlığı (TCK 147) gibi özel durumlarda failin kastı ve çalınan malın özellikleri göz önünde bulundurularak cezada indirim veya daha hafif cezalandırma öngörülmüştür.
Hırsızlık suçunda failin pişmanlık göstererek çalınan malı iade etmesi veya zararı karşılaması, etkin pişmanlık (TCK 168) hükümleri çerçevesinde ciddi oranda ceza indirimlerine yol açabilir. Özellikle mağdurun zararının erken safhada giderilmesi, hem toplumsal barışın yeniden sağlanmasına hem de yargılama mercilerinin yükünün hafiflemesine katkı yapar.
Sonuç olarak, hırsızlık suçunun işleniş biçimi, suç konusu malın değeri, failin kastı, mağdurun durumu ve failin pişmanlık gösterip göstermemesi gibi pek çok etken, hâkimin ceza tayininde etkili olur. Bu yüzden her somut olayda, ilgili TCK maddelerinin birlikte değerlendirilmesi ve failin fiiliyle ilgili maddi gerçeğin tam olarak ortaya konması büyük önem taşır. Kanunun öngördüğü ceza sınırları, etkin pişmanlık imkânları ve indirim oranları, hırsızlık suçunun hem mağdur hem de fail açısından sonuçlarının belirlenmesinde belirleyici rol oynar.
⚖️ Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Nitelikli Hırsızlık Cezası
Nitelikli hırsızlık, basit hırsızlık suçunun (TCK md. 141) daha ağır ve özel koşullar altında işlenmiş hâllerine verilen addır. Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesinde nitelikli hırsızlığın hangi durumlarda oluşacağı belirtilmiştir. Örnek olarak:
- Suçun, kamu kurum ve kuruluşlarında, ibadethanelerde veya bunların eklentilerinde işlenmesi,
- Halkın yararlanmasına sunulmuş veya kamu hizmetine tahsis edilmiş eşya hakkında işlenmesi,
- Bina ya da eklentilerine girilerek veya kilit açmak, elektronik güvenlik sistemini atlatmak gibi yöntemlerle işlenmesi,
- Doğal afet, sosyal olay, yangın veya genel bir felaket sırasında işlenmesi,
- Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla, başka aletlerle kilit açmak suretiyle işlenmesi gibi hâller nitelikli hırsızlık kapsamına girmektedir.
Cezası: TCK md. 142’ye göre, nitelikli hırsızlık suçunun cezası 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak suçun işleniş biçimine, kullanılan yöntemlere ve failin kişisel durumuna göre (örneğin suçun tekrar işlenmesi, çocuğa karşı işlenmesi vb.) cezalar artabilir veya farklı hükümlere tabi olabilir.
Hırsızlık Suçu Para Cezası Ne Kadar?
Temel olarak hırsızlık suçu, TCK’da hapis cezası şeklinde düzenlenmiştir. Ancak yargılama sürecinde çeşitli nedenlerle (cezanın ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, adli para cezasına çevrilme vb.) hakim bazı durumlarda hapis cezasını adli para cezasına çevirebilir.
Adli para cezası, TCK md. 52’de düzenlenir ve gün birimi üzerinden hesaplanır. Hakim, suçun işleniş şekline, mağdurun zararına, failin ekonomik durumuna ve suçun ağırlığına bakarak bir “gün sayısı” ve bir “günlük birim miktarı” belirler. Böylece toplam adli para cezası ortaya çıkar.
Dolayısıyla “hırsızlık suçu para cezası ne kadar?” sorusunun tek bir kesin rakamı yoktur. Her somut olayda, verilen hapis cezasının uzunluğuna, failin kişisel ve ekonomik durumuna göre hakim, adli para cezasına çevirip çevirmeyeceğine karar verir.
İlk Hırsızlık Suçunun Cezası
Hırsızlık suçunu ilk kez işleyen fail açısından, verilecek cezanın miktarı yine suçun basit veya nitelikli olarak işleniş şekline göre değişir. Ancak ilk kez suç işleyen kişiler yönünden:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB): Failin daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmaması, belirli şartların sağlanması ve zarar varsa giderilmesi gibi durumlar söz konusuysa, hakim tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Bu durumda sanık 5 yıl boyunca kasten yeni bir suç işlemezse, ceza verilmemiş sayılır.
Cezanın ertelenmesi: Hapis cezası 2 yıl veya altında ise ve failin daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûmiyeti yoksa, bu ceza ertelenebilir. Erteleme süresince yükümlülüklere uygun davranılması durumunda, ceza infaz edilmemiş olur.
İlk kez işlenen hırsızlık suçu, suçun temel hâli yani basit hırsızlık (TCK md. 141) kapsamında yer alıyorsa, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası söz konusu olabilir. Şartları varsa HAGB veya erteleme hususu da değerlendirilebilir.
Delilsiz Hırsızlık Suçlaması
Hırsızlık suçu iddiasının ispatı, diğer ceza davalarında olduğu gibi delil esasına dayanır. Delilsiz bir suçlamanın mahkûmiyetle sonuçlanması zordur, çünkü ceza yargılamasında genel kural, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir.
Savcılık, soruşturma aşamasında tanık, kamera kaydı, parmak izi, DNA, görgü tanığı beyanı vb. her türlü kanıtı toplar.
Eğer somut bir delil veya güçlü şüphe uyandıran emare yoksa, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar da verilebilir (takipsizlik).
Dava açılmışsa, yargılama sonunda yeterli delil bulunmadığında beraat kararı çıkabilir.
Suçlanan kişinin de avukat desteğiyle savunma yapması, delil toplamaya ve varsa tanıkların beyanlarına başvurması son derece önemlidir.
Nitelikli Hırsızlık Nedir?
Yukarıda kısmen değinildiği üzere nitelikli hırsızlık, TCK md. 141’deki basit hırsızlık suçunun daha özel ve ağır hâllerini tanımlayan TCK md. 142 çerçevesinde düzenlenmiştir.
Başlıca nitelikli hırsızlık hâllerini şu şekilde özetlemek mümkündür:
Suçun, eşya üzerinde malikinin veya zilyedinin rızası olmaksızın, kamuya veya belli bir kesime tahsis edilmiş yerlerde işlenmesi,
Bina veya eklentilerine gizlice veya zorla girilmesiyle ya da kilitli yerleri kırarak işlenmesi,
Toplu taşıma araçlarında veya bu araçların duraklarında, mağazalarda, pazar yerlerinde vb. yerlerde işlenmesi,
Afet zamanında ya da başka bir felaket hâlinden yararlanarak işlenmesi.
Cezaları 3 yıldan 7 yıla kadar hapis aralığında değişmekle birlikte, suçun işlenme şekline göre (silahla işlenmesi, örgütlü işlenmesi gibi) ceza miktarları arttırıcı veya azaltıcı unsurlar uygulanabilir.
Basit Hırsızlık Cezası
Basit hırsızlık, TCK md. 141’de düzenlenmiş olup, “Zilyedinin rızası olmaksızın, başkasına ait taşınır bir malın alınması” şeklinde tanımlanabilir.
Cezası: 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.
Bazı özel durumlarda ceza alt sınırı 1 yıldan başlar, ancak çeşitli hafifletici veya ağırlaştırıcı nedenlerin varlığına göre değişiklik gösterebilir.
Basit hırsızlık suçunda, failin daha önce sabıkasının olmayışı, mağdurun zararının giderilmesi, failin pişmanlık göstermesi gibi durumlar yargılama aşamasında hakim tarafından değerlendirilir. Şartları varsa, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya cezanın ertelenmesi gibi sonuçlar doğabilir.
Hırsızlık Davaları Nasıl Sonuçlanır?
Hırsızlık davalarının sonucu, suçun ispat derecesi, suçun basit mi yoksa nitelikli mi işlenmiş olduğu, failin sabıkası, mağdurun zararı gibi birçok faktöre bağlıdır. Genel olarak süreci şu şekilde özetleyebiliriz:
Soruşturma Aşaması: Savcılık, suç duyurusuna istinaden delilleri toplar. Yeterli şüphe varsa iddianame hazırlanır.
Kovuşturma Aşaması (Dava): Mahkemede iddia, savunma ve toplanan deliller incelenir.
Beraat: Delil yetersizliği veya suçun fail tarafından işlenmediğinin anlaşılması hâlinde,
Mahkûmiyet: Suç sabit görülürse, basit hırsızlıksa 1-3 yıl, nitelikli hırsızlıksa 3-7 yıl aralığında hapis cezası hükmolunabilir. Ayrıca hâkim şartları oluştuğunda cezayı adli para cezasına veya diğer tedbirlere çevirebilir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB): Şartlar uygunsa beş yıl denetim süresi uygulanır, bu sürede kasten suç işlenmezse dava düşmüş sayılır.
Cezanın Ertelenmesi: İki yıl veya altında hapis cezası söz konusuysa, ilk suç olması durumunda ertelenme kararı verilebilir.
Sonuçta, her dava kendine özgüdür ve somut olayın özelliklerine göre değişir.
Bina İçinde Muhafaza Altına Alınmış Olan Eşya Hakkında
Bina içerisinde muhafaza altına alınmış eşyanın çalınması, genellikle nitelikli hırsızlık kapsamında değerlendirilir (TCK md. 142/1-b). Eğer fail, binaya kilidi kırarak, hileyle girerek ya da güvenlik önlemlerini atlatıp girmişse, bu da cezayı artırıcı bir durum olarak kabul edilir. Bu hâlde verilecek ceza, basit hırsızlığa göre daha yüksek olur (3 yıldan 7 yıla kadar hapis).
Binanın konut, işyeri veya müştemilat olması; hırsızlık suçunun bu yerlerde muhafaza altına alınmış eşya üzerinde işlenmesini nitelikli hâle getirir. Dolayısıyla suçun işlenme yöntemi ve mekânı, cezanın alt ve üst sınırının belirlenmesinde önemlidir.
Yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki bağlantıları kullanabilirsiniz:
- Arabuluculuk Nedir
- Araç Değer Kaybı Tazminatı
- İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası
- İtirazın İptali Davası Nedir
- 10. Yargı Paketi Düzenlemesi
- Adli Kontrol Tedbiri
- Araç Kilometre Düşürme Suçu
- Cinsel Taciz Suçu ve Cezası
- Kira Bedelinin Tespiti Davası
- Kira Uyarlama Davası
- Üçüncü Kişi Yararına Sözleşme ve Uygulaması
- Ceza Hukukunda Temyiz
- Ceza Muhakemesinde Deliller
- Elektronik Kelepçe Nedir
- Hakaret Suçu ve Cezası
- Hapis Cezasının Ertelenmesi
Profesyonel Hukuki Destek İçin Bizimle İletişime Geçin
Bu süreçte hukuki destek almak, ayrıca dilekçenizi hazırlatmak veya süreci hızlandırmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Deneyimli ekibimiz, tüm hukuki süreçlerde size yardımcı olmaya hazırdır.
Hemen bizimle iletişime geçin ve süreci profesyonelce yönetin!