KİRA UYARLAMA DAVASI

Kira uyarlama davası, taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi mevcut olsa bile, sözleşmenin kurulmasından sonra meydana gelen öngörülemez. Ancak, olağanüstü gelişmeler sonucunda kira bedelinin hakkaniyetsiz hale gelmesi durumunda başvurulan hukuki bir yoldur.
Başlangıçta karşılıklı iradeyle belirlenen kira bedeli, zaman içinde özellikle ekonomik dengesizlikler nedeniyle taraflardan biri için katlanılamaz bir yük haline gelebilir. Bu sebeple, uyarlama davası, bozulan dengeyi yeniden sağlamak adına gündeme gelir.
Kira Uyarlama Davasının Hukuki Dayanakları
Türk Borçlar Kanunu’na Göre Kira Uyarlama Davası
Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, uyarlama davası esas olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 138. maddesine dayanır. Bu maddeye göre:
Öncelikle, olağanüstü durum taraflarca öngörülememiş olmalıdır.
Ayrıca, bu durum sözleşmenin borçlusu tarafından yaratılmamış olmalıdır.
Dahası, mevcut koşullar sözleşme dengesi üzerinde ciddi bir bozulma yaratmalıdır.
Tüm bu şartlar sağlandığında, ilgili taraf mahkemeye başvurarak uyarlama davası açabilir. Ayrıca, kira bedelinin yeni ekonomik koşullara göre belirlenmesini isteyebilir.
Kira Uyarlama Davasında Diğer İlgili Hükümler
Buna ek olarak, TBK madde 344 gibi kira bedelinin belirlenmesine ilişkin hükümler de dikkate alınmalıdır. Özellikle uzun süreli kira ilişkilerinde, kira artış oranlarının mevcut ekonomik şartlarla uyumsuz hale gelmesi halinde uyarlama davası, taraflar açısından hukuki bir dengeleme aracı işlevi görür.
Kira Uyarlama Davası Açma Şartları
Bir uyarlama davası açılabilmesi için bazı yasal ve fiili şartların birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. Buna ek olarak aşağıda bu koşulları daha net görebilirsiniz.
Olağanüstü Bir Durumun Ortaya Çıkmış Olması
Her şeyden önce, olağanüstü bir durum meydana gelmelidir. Örneğin:
Ani döviz kuru artışları,
Sürekli yükselen enflasyon,
Pandemi gibi küresel sağlık krizleri,
Savaş, doğal afetler veya benzeri ekonomik şoklar,
bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Durumun Davacıdan Kaynaklanmaması
Bununla birlikte, ortaya çıkan olağanüstü durumun davacının kusurundan ileri gelmemiş olması gerekir. Yani, kişi kendi ekonomik yönetim hataları nedeniyle mağdur olmuşsa bu, uyarlama davası açma hakkı doğurmaz.
Sözleşme Dengesinin Aşırı Derecede Bozulmuş Olması
Ayrıca, taraflar arasında kurulan kira sözleşmesindeki edimler arasında ciddi bir dengesizlik oluşmuş olmalıdır. Bununla birlikte, mevcut kira bedeli, artık ödenebilirlik sınırını aşıyorsa bu şart gerçekleşmiş sayılır.
Borcun Şartsız İfa Edilmemesi
Son olarak, borç henüz ifa edilmemiş olmalı ya da ifa sırasında ihtirazı kayıt düşülmüş olmalıdır. Bu durumda, uyarlama davası açmak için gerekli zemin hazırlanmış olur.
Kira Uyarlama Davası Nasıl Açılır?
1. Arabuluculuk Sürecinin Tamamlanması
İlk olarak, 1 Eylül 2023 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren düzenleme gereğince, uyarlama davası açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunludur. Ardından, taraflar bu süreci tamamladıktan sonra mahkemeye başvurabilir.
2. Belgelerin ve Delillerin Toplanması
Ardından, davanın ispatı için gerekli olan belgeler hazırlanmalıdır. Bu belgeler şunlardır:
Kira sözleşmesi,
Banka dekontları veya ödeme makbuzları,
TÜFE ve enflasyon verileri,
Emsal taşınmazlara ilişkin kira bedelleri,
Bilirkişi raporları ve gerekiyorsa tanık beyanları.
Sonuç olarak, tüm bu unsurlar uyarlama davası sürecinde önemli kanıt niteliği taşır.
3. Dava Dilekçesinin Hazırlanması
Ardından, dilekçede şu hususlara yer verilmelidir:
TBK madde 138’e açık şekilde atıf yapılmalıdır.
Olağanüstü durum detaylı biçimde açıklanmalıdır.
Talep edilen yeni kira bedeli, ekonomik göstergelerle desteklenerek somut biçimde ifade edilmelidir.
4. Dava Açma İşlemi
Kira uyarlama davası, taşınmazın bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne sunulur. Dolayısıyla, hem görevli hem de yetkili mahkeme bu mahkemedir.
5. Bilirkişi İncelemesi
Ardından, mahkeme durumu objektif şekilde değerlendirmek için bilirkişi görevlendirebilir. Ek olarak, bilirkişi, emsal kira bedellerini ve ekonomik verileri dikkate alarak rapor sunar. Neticede, bu rapor, mahkeme kararında doğrudan etkili olur.
6. Mahkeme Kararı
Sonuç olarak, mahkeme, tarafların ekonomik durumunu ve sözleşme dengesini göz önünde bulundurarak yeni kira bedelini belirler. Ancak bu karar, yalnızca ileriye dönük olarak uygulanır. Ancak, geçmiş kira dönemlerine etki etmez.
Uygulamada Kira Uyarlama Davası ve Emsal Kararlar
Yargıtay Kararları Işığında Kira Uyarlama Davası
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kira uyarlama davası hakkında verdiği kararlarla içtihat oluşturmuştur. Sonuçta, şu kriterler aranır:
Olağanüstü durumun nesnel olması,
Taraflar arasında aşırı dengesizlik oluşması,
Durumun davacıdan kaynaklanmaması.
BAM Kararlarıyla Kira Uyarlama Davasının Değerlendirilmesi
Bölge Adliye Mahkemeleri de (BAM), ekonomik dalgalanmalara bağlı kira değişiklikleri hakkında çeşitli kararlar vermiştir. Sonuç olarak, bu kararlar, uyarlama davası açan kişiler için yol gösterici niteliktedir.
Kira Uyarlama Davasının Uygulanabileceği Özel Durumlar
Dövizle Yapılan Kira Sözleşmeleri
Eğer kira sözleşmesi döviz üzerinden yapılmışsa ve döviz kurlarında ciddi artışlar yaşanmışsa, bu durumda kira uyarlama davası ile kira bedelinin Türk Lirası bazında yeniden belirlenmesi talep edilebilir.
Enflasyona Bağlı Kira Uyarlama Davası
Ekonomideki yüksek enflasyon, sabit kira bedelinin gerçek değerini kaybetmesine yol açabilir. Bu sebeple, böyle bir durumda, kiracı veya kiraya veren, ekonomik dengeyi yeniden kurmak için uyarlama davası açabilir.
Pandemi ve Mücbir Sebepler
COVID-19 gibi küresel krizler, birçok sektör gibi kira ilişkilerini de etkilemiştir. Bu bağlamda, uyarlama davası açmak, sözleşmenin tarafları açısından bir denge sağlayabilir.
Uyarlama Davası Açmadan Önce Nelere Dikkat Edilmeli?
Kira sözleşmesinde uyarlama hükümleri bulunuyor mu?
Talebi destekleyen ekonomik veriler yeterli mi?
Süreç bir avukat rehberliğinde mi yürütülüyor?
Tüm bu soruların yanıtı, uyarlama davası sürecinin başarısını doğrudan etkiler.
Sonuç: Uyarlama Davası ile Denge Sağlanabilir
Özetlemek gerekirse, uyarlama davası, sözleşmenin yapıldığı tarihten sonra ortaya çıkan olağanüstü durumlar nedeniyle adaletsiz hale gelen kira ilişkilerini yeniden dengelemek amacıyla başvurulan etkili bir hukuki çözümdür.
Ayrıca, ekonomik kriz, yüksek enflasyon ya da döviz dalgalanmaları gibi nedenlerle sözleşmedeki edimler dengesizleştiğinde, hem kiracı hem de kiraya veren uyarlama davası açarak yeni bir kira bedelinin belirlenmesini sağlayabilir.
Ancak, davanın doğru şekilde yürütülmesi, belgelerin eksiksiz sunulması ve sürecin deneyimli bir hukukçu tarafından takip edilmesi büyük önem taşır.
⚖️ Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Uyarlama davası her zaman açılabilir mi?
Evet, davanın açılabilmesi için 5 yıl beklemek gerekmez. Dava süresi bakımından özel bir zamanaşımı süresi yoktur.
Enflasyon sebebiyle kira uyarlama davası açılabilir mi?
Kesinlikle evet. Eğer, enflasyon kira dengesini bozuyorsa, dava açmak mümkündür.
Uyarlama davasında Yargıtay ne diyor?
Yargıtay, ekonomik koşulların kira bedeline etkisinin dikkate alınması gerektiğini vurgular.
Dava dilekçesi nasıl hazırlanmalı?
Dilekçede TBK 138’e atıf yapılmalı, ekonomik verilerle desteklenmeli ve uyarlanması istenen bedel net biçimde belirtilmelidir.
Emsal kararlar dava sonucunu etkiler mi?
Evet. Emsal kararlar, benzer durumlarda mahkemelerin nasıl karar verdiğini gösterdiği için büyük önem taşır.
♦ İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımıza da Göz Atın
Hukuki konularda daha fazla bilgi edinmek ister misiniz?
Aşağıda sizin için derlediğimiz diğer makalelerimize de göz atmanızı öneririz.
Her biri özenle hazırlanmış bu içerikler, karşılaştığınız hukuki sorunlarda size yol gösterebilir.
Unutmayın, doğru bilgi doğru adımı atmanızı sağlar!
◊ Yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki bağlantıları kullanabilirsiniz:
Profesyonel Hukuki Destek İçin Bizimle İletişime Geçin
Bu süreçte hukuki destek almak, ayrıca dilekçenizi hazırlatmak veya süreci hızlandırmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Deneyimli ekibimiz, tüm hukuki süreçlerde size yardımcı olmaya hazırdır.
Hemen bizimle iletişime geçin ve süreci profesyonelce yönetin!